Neo-Beat: Sık Sorulan Sorular

SIK SORULAN SORULAR

“Neo-Beat” nereden geliyor?
-Geçmişte her ne kadar bu ismi kullanarak, kendilerince yeni bir edebiyat sistematiği inşa etmeye çalışanlar olsa da, Neo Beat Kuşağı’nın bu hareketlerle hiçbir ilgisi yoktur. Çalışmalarımızı bir başlık altında toplarken, Beat Kuşağı adını doğrudan kullanamazdık, çünkü bu döneme ait ürünler, 2. Dünya Savaşı sonrasının gençlik düşlerinden, cazdan ve 60’ların deneyselliğinden bağımsız düşünülemezdi. Bu nedenle, Beat Kuşağı’ndan doğrudan etkilenen ve kendince fanzinlerle, deneysel kısa filmlerle, uzun otostop yolculuklarında çekilen fotoğraflarla ve Kızılay’ın,Beyoğlu’nun arka sokaklarındaki barlarda ana akım müziğin ötesinde çalınan-dinlenen şarkılarla bir şeyler anlatmaya-yaşamaya-deneyimlemeye çalışan bireyler olarak bütün bu çalışmaları ve projeleri tek bir kanal üzerinden yayınlayarak, sonu gelmez düalizm çatışkısının ötesine geçmek istedik belki de.

Neo-Beat’in belli bir tüzüğü, organları, hiyerarşik bir yapılanması var mıdır?
Neo-Beat bu tür sınırlamalar meydana getiren her türlü yapıyı reddeder ve kendini bir topluluk, dernek ya da başka bir zırvalığın determinist unsurlarıyla sınırlandırmaz. Hiyerarşik bir yapıya dair hiçbir kalıntı yoktur, öyle ki grup içerisindeki tek bir bireyin desteklediği bir proje bile engellenmez. Çünkü engelleyecek bir organ yoktur ve olmayacaktır. Hatta ortada klasik anlayışla bir topluluğun olduğu bile şüphelidir.Umulan odur ki, yıllar geçtikçe insanlar bu üretim sürecinde silinip giderken, sonsuz hayat coşkusunun yansıdığı kalıntılar bu sayede bir araya getirilmiş olsun.

Neo-Beat’in ortaya çıkış amacı nedir?
İnternet devrimiyle birlikte, bir şeyler üretmek ve çok geniş kitlelere ulaşmak kolaylaşırken, bir yandan da bireysellikte inanılmaz bir yükseliş gözlemlenmekte, çoğu insan 4-5 kişilik dar arkadaş çevresinin dışına çıkmadan yıllarını geçirebilmektedir. Bu nedenle yaratıcı birçok fikir, hiç kimseye ulaşamadan yok olmakta, daha yüksek düzeydeki projeler ise yeterince kitleselleşilemediği için gerçekleştirilememektedir. Neo-Beat, başta 4 ana dal olarak belirlediği sinema, edebiyat, müzik ve fotoğrafçılık olmak üzere, her türlü alandaki üretimleri bir araya getirecek, tek bir yayın akışı oluşturmayı amaçlar. Ve bunu yaparken, kendisini değişmez kurallarla, ideolojilerle ya da biçimsel zırvalıklarla sınırlandırmaz. Bu çalışmalara katılmak isteyen herkese kapısını sonuna dek açar. Underground kültüre en çok zarar veren şey, bir şekilde bu döngü içerisinde öne çıkan bazı isimlerin kendilerini kitleden soyutlayarak “elitist yavşaklar” haline gelmeleri ve kendilerini bir otorite olarak addederken, bir yandan da standart bir hedonizme kapılıp gitmeleridir. Neo Beat Kuşağı, bu tür bütün pragmatist refleksleri dışlar.
Aktif katılımcılar hangi bölgelerde toplanmaktadır?
Katılımın en yoğun olduğu şehir olan Ankara’yı, İstanbul izlese de, Türkiye’nin çok farklı yerlerinden bu çalışmalara katılanlar vardır. Avrupa ve ABD’de olan bazı öğrenciler de projelere internet aracılığıyla dahil olmaktadır.

tumblr_mtjeckS2DU1s7ezoro1_500

ETKİNLİKLER
Neo-Beat çok farklı etkinlikler planlamaktadır.Bu etkinliklerin hemen hemen hepsi bugüne dek pek denenmeyen sıra dışı etkinliklerdir. En büyük avantaj ise katılımcının aklından geçen etkinliği önerebilmesidir. Bu öneri ne kadar uçuk da olsa değerlendirilecektir.Bu da bize sonsuz sayıda seçenek sunar.Değişmeyen tek şey hareket olacaktır.Bütün bu etkinlikler, katılımcıların belli yeteneklerini açığa çıkaracak ve hedefe giden yolda bireyi daha da güçlü yapacaktır.Etkinlikler sık aralıklarla yapılacak, asla durgunluğa ve ertelemeye izin verilmeyecektir.İlginç fikirler hemen, o anda değerlendirmeye alınacak ve uygulamaya geçirilecektir.
Teori, burada pratik içinde tekrar ve tekrar yaratılacak, teori hareket halindeyken, yolda yazılacaktır. Bu nedenle başlangıçta 2-3 kişilik küçük gruplar halinde uzun yolculuklar planlanmaktadır.Bunu Türkiye’nin çeşitli yerlerinde düzenlenecek kamplar izleyecektir.İlk kampın bu yaz Olimpos’ta düzenlenmesi tasarlanmaktadır. 69’un Woodstock kültünün ölmesiyle birlikte, çağımızda şirketler tarafından reklama boğularak kitschleştirilen tek tip Pop konserler, 60’ların efsane festivallerinin yerini almıştır.Düzenlenecek kamplar bir anlamda bu sürece tepkidir ve belki orta vadede alternatif festivaller düzenlenme konusunda yeni bir yol önerisidir.

60’lar ve 2000’ler

60’lı yılların ardından, dünyanın her yerinde bilişsel bir gerileme dönemine girilmiş ve sistemin gözetiminde yetiştirilmiş tek tip insan modellemeleri bütün caddeleri, barları, plajları doldurmuştur. Bu bilişsel gerileme, aynı zamanda kitlesel bir mutsuzluk salgınına neden olmuş ve milenyum insanının ilk karakteristik özelliği “amaçsızlık” olmuştur.
60’ları geri getirmenin yolu, Beat Kuşağı’nı geri getirmektedir. Çünkü 60’lı yıllarda müzikte ve edebiyatta şahit olduğumuz büyük dönüşümde ve buna paralel olarak gerçekleşen cinsel devrimde, Batı’nın Zen’le ve Buda’yla tanışmasında hep Beat Kuşağı’nın doğrudan etkisi vardı.

GRUBUN METAFİZİĞİ

Neo-Beat, dünyanın değiştirilmesinden önce, bireyin kendisini değiştirmesi gerektiğine inanır.Fakat bunu gerçekleştirmek, kişinin kendi başına altından kalkamayacağı kadar zor yükümlülükler gerektirir.Grubun gücü burada devreye girer. Grubun meydana getireceği o aşılmaz kalkan bu süreci daha güvenli hale getirir.Birey bu zorlu yolculuğunda gruptaki bütün üyelerden yardım alma şansına sahip olur.Olur da düşerse, elinden tutup kaldırmak isteyen birçok kişi olacaktır.
Grup büyüme amacı gütmeyecek ama kendiliğinden büyürse de büyümesi engellenmeyecektir. Her şey kendiliğinden olacak, doğanın yasaları geçerli olacaktır.Grup içinde herkes eşit olacaktır. Üyeler birbirine sıkı bağlarla bağlı olacak, hiçbir zaman kimse kimseyi engellemeyecek, birlikte bir şeyler üretmenin sonsuz coşkusu yaşanacaktır.
Amaçlarımızı açıklarken Oğuz Atay’dan bir alıntıyla devam ediyoruz:
1.Her birey toplu çalışmalara aynı oranda katılmalıdır.
2.Bireyler birbirinin iyi niyeti ve gücünden kuşku duymamalıdır.
3. Her birey kendi ilerlemesi kadar karşısındakinin gelişmesinden de sorumlu olmalıdır(Yani zincirleme bir sorumluluk ilkesi benimsenmelidir.
4. Kişiler bu birliğe zaaflarını ve güçlerini koyarak gireceklerdir(Zaaf konusunda aşırılığa kapılmamak gerekir).
Bu özellikler grup içinde ilişkilerin sıkı ve karmaşık bir şekilde oluşacağını göstermektedir. Burada kişi kendini ve çevresini aynı anda geliştirecektir.

Email adresiniz paylaşılmayacak