Etiketi Tara

blog

Görünmez Kalabalık

İyi de bu saçma sapan iş yığını içinde bir kahvenin, düşünceler içerisinde anlamını yitirmesini tasvir edecek herhangi bir şeyin beyinde yankılanmaması ve buna anlam ararken oluşan yetersizlik hissi? İşte görünmez kalabalıklarda ki

Dirilme vakti

Karanlık ve sessiz bir cadde duvarında kalan bir afişNeden hüzün verir ki insana?Yağmurdan ve tozdan renkleri solan resimlerKimsenin izlemediği bir trajedi misali hayatlarKimsesizliğin ortasında kalan yalnız ve yabancı bir ruhSen ve ben

Karadelikte Dibe Çarptım

Bir bardak suya atılmış yağ damlası gibi yüzdüm toplumda. Bardağın dibini gördüm, şeffaf toplumun katmanları... Karışmadım suyun katmanlarına, beni itti. Ben hafiftim toplumdan, farklı oldum ya da şöyle diyelim kendi rengimi ve yoğunluğumu…

Bir Ton

Beton üstü beton Birkaç gram yeşillik serpiştirilmiş Kuş seslerinden arındırılmış Aromasını paradan alan Bir ton beton Beton üstü beton İçine köpürtülmüş hayatlar sürdüğümüz Çocuk kahkahalarına aldırmamış Karasını…

Her Yer Kalıplaşmış Hüzün

Hüznü kalıplara döktü insanoğlu, Sonra üst üste dizdi, fazla yüksek olmasını istemedi Yanına dizmeye devam etti... En son, durdu insanoğlu Baktı, dört tarafı duvar Baktı ki dört tarafı kalıplaşmış hüzün... Gözyaşlarını saklamak istedi…

DELİ TOZU

Oturuyorum… Bir yol kenarında öylece oturuyorum. Özgürlük gibi bir koku var havada. Yola bakıyorum. Güneş yalıyor her toz parçasını, rüzgarın sesine cevap veriyor savrulan yapraklar… Ne zamandır yoldayım, bilmiyorum. Ellerime bakıyorum…

Yalnız Hücre

Gökyüzü ne kadar ağır bu aralar. Çelikten bulutlar sarmış kutsal maviliği. Martılar dökülüyor çeliğe çarparak, kanatlarına bulaşıyor mavi tonlar. Yürüyorum, adımlarımın yanına serilmiş mavi martılar. Tanrım, hava ne kadar ağır! Bir çocuğun…