DELİ TOZU

Oturuyorum…

Bir yol kenarında öylece oturuyorum.

Özgürlük gibi bir koku var havada.

Yola bakıyorum. Güneş yalıyor her toz parçasını, rüzgarın sesine cevap veriyor savrulan yapraklar…

Ne zamandır yoldayım, bilmiyorum.

Ellerime bakıyorum bir ara. Sanki üzerimde bir kılıf var, içini merak ediyorum tenimin. Özenle giydirilmiş bir et yığını olmamanın hayaliyle yaşıyorum. Soyasım geliyor derimi. Sanki altından ufak, uçan balonlar çıkacak ve yükselecek bedenim parça parça. Patlayacak bulutların arasında ve havanın tozuna karışacağım.

Bir ara ateş böcekleri geliyor aklıma. Acaba ateş böcekleri tozu mudur delilerin?

Önümden süratle geçen arabanın dumanı uyandırıyor beni düşlerden.

Biri daha var yolda. Bir rahibe, yürüyor öylece. Birkaç adım sonra saçları ortaya çıkıyor. Biraz daha yürüyor, elbisesi her adımda parçalanıyor. Teni parlamaya başlıyor güneşin altında. Siyahça çizgiler beliriyor teninin altında. Yaklaştıkça fark ediyorum derisinin altındaki barkodu. Kalkıyorum yerden ve “Dur!” diyorum, “ Kazı derinin altındaki barkodu!”

Öylece bakıyor yüzüme, sonra koluma kayıyor gözleri. Bakıyorum koluma, bir siyahlık var en derin katmanlarımda.

Nasıl oluyor da yıllarca farkına varamıyorum o barkodun!

Beyaz bir tavşan geçiyor yolun ortasından, ardında insan gölgeleri… Sıyırıyorum derimi, gömlek çıkarır gibi çıkarıyorum bedenimi. Salt düşüncelerim kalıyor ve karışıyorum havaya. Bir ara Mogwai- Take Me Somewhere Nice çalıyor, ağaç dalında öylece dönen bir plakta.

Bakıyorum, önümde beyaz bir tavşan, ardımda bir gölge ve ben havanın partiküllerine karışmışım. Ne suda yansımam kalıyor ne toprakta ayak izim. Güneş parlıyor, rüzgarın tatlı hissi dokunuyor. Ve bir de önümde uzanan bir yol var. Aralarındaki tek gerçeklik o yol. Hayali bir evrenin içinde tek gerçeklik olan yolun izinde düşüncelerimi uçuruyorum. Bir delilik kalıyor, bir de sonsuz yol…

Gece, suda yansımam beliriyor aniden. Bir ateş böceğiyim artık.

Ve hayat bir böceğin bacaklarında… Bazen bir çiçeğe konar, bazen ardında ne olduğunu bilmediği pencerelere. Bir bal kavanozunda boğulmak da vardır, hızlı giden bir arabanın camında pestil olmak da. Hayat ne getireceği belli olmayan bir YOLDUR.

Uçtuğunuz sürece özgürsünüz. Uçtuğunuz sürece yaşarsınız. Uçurun tüm düşünceleri! Yolun kutsallığıyla yıkanın! Delilik size kalsın, bir de bacakları bir böceğin…

 

 

116

Email adresiniz paylaşılmayacak