30.8 C
Singapore
Tuesday, December 3, 2024

Değişimsel Sorgular

Değişmek bir şeylerin başlangıcı mıdır? Sen değişince dünyan da değişir mi? Bugün kafamın içinde ele aldığım konu bu. İnsan neleri değiştirebilir? Çoğu zaman elinde midir, değil midir? Kime göre neye göre değerlendirmeliyiz? Tüm bu karmaşık sorulara karşın muhtemel cevabı bulmuş değilim. Hatta bunun net bir cevabı olduğundan da emin değilim. Kendimce vardığım kanaat; değişimin oluşumlardan, yıkımlardan ve yeniden yapılandırmalardan oluşan bir dizi süreç olmasıdır. Gün içerisinde, her başım ağrıdığında bunu az su içmeme bağladığım bir eylem sürecinden bahsetmiyorum. Bahsetmekte olduğum değişim, ruhsal doğurganlığı kazandıktan sonra, içten dışa yansıttığın benlik kavramıdır. ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir’ diyen Herakleitos, değişimin süreci olmayan bir yol olduğunu vurgulamak istemiştir ve buna bağlı olarak evrende sabit olan bir şey yoktur diye ekler. Evrende sabit kalmayan şeyler, Friedrich Nietzsche’nin “Bengi Dönüş”  teorisi bir diğer adı ile sonsuz dönüş ile bağdaştırılabilir. Bu teoriye göre, zamanın döngüsel bir formda olduğu ve olayların bu döngü içerisinde yenilendiğini ve yenilenmeye devam edeceğini söyler. Her şey bir başka şekil alarak varlığını sürdürmeye devam eder. Kısacası, her şey başka bir şey ile bağlantılıdır ve bir son yoktur. Sonun da sonu yoktur diyebiliriz. Nietzsche’nin Bengi Dönüşüne göre değerlendirecek olursak, ölümün son durak olmadığını, aslında bir geçiş noktası olduğunu söyleyebiliriz. Ölüm bile bir son değilse ve değişimin bir parçası ise, biz yaşayan varlıklar için değişim kaçınılmaz şekilde mutlak bir gerçek olacaktır. Değişim eğer bir şeylerin başlangıcı ise, bu illa ki biten bir şeyin olduğu anlamına gelmez. Var olan olayların gelişmesi de bir değişimdir. İnsanın elinde olan şey değişmek, elinde olmayan şey ise değişimi kabul etmemektir. Nietzsche’nin kuramını kafamızda betimleyebilmek için, antik Mısır’da yaşamın döngüsü sembolü olarak kullanılan kuyruğunu yiyen yılanı (Ouroboros) örnek alabiliriz.   

Kuyruğunu yiyen yılan figürü, ölümü temsil ettiği gibi yaşamın da sembolüdür. Ölümün ve yaşamın iç içe geçtiği bir döngüdür. Yılan kuyruğunu yiyerek aslında her şeyin bir devamının olduğunu belirtir. Nasıl ki bir çemberin köşeleri yoksa (Travis’in ‘Side’ şarkısında da belirtildiği gibi; the circle has only one side), ölüm ve yaşamın da sonu yoktur, birbirini takip eden bir zincir gibidir. İnsan her ne kadar ölümden korksa da ki bazıları yaşamaktan korkar, bunların sonu yoktur. Korkunun yarattığı bir mucize de yoktur. İnsan değişimle gelen sonsuz döngüye aittir.

Latest

Dönencede Sayhalar: Kasım – 2024

Birbirine benzeyen ailelerde büyümüş, aynı yollardan geçmiş, aynı insanları...

The Dawn of Bitcoin in California: Pioneers, Challenges, and the Quest for Legitimacy

In the early 2010s, a digital revolution was quietly...

The Catalytic Influence of Bitcoin Magazine on Ethereum’s Founding

The genesis of Ethereum, now the world's second-largest cryptocurrency...

Don't miss

AdAstraa.Net Pitcairn (v2.1) Güncellemesi Başarıyla Tamamlandı

You can quickly translate the update announcement into your...

Adastraa.net – Pitcairn Update (v2.1) Announcement!

We're pleased to announce that a major website update,...

Embracing Mortality, Celebrating Life: “1001 Nights Project”

Embracing Mortality, Celebrating Life: "1001 Nights Project" Raffles Place, SINGAPORE We...

International Roadmap

Ad Astra International Roadmap'le ilgili sürekli olarak güncellenen duyuru-haber...

Dönencede Sayhalar: Kasım – 2024

Birbirine benzeyen ailelerde büyümüş, aynı yollardan geçmiş, aynı insanları sevmiş ve aynı şeylerden nefret etmiş gibiyiz. Karanlıklarımız farklı bir tek. Her şey aynı olsa...

Dönencede Sayhalar: Ekim / 2024

Kendi çevremde de insan kötülüğe meyillidir derim hep ama her seferinde kötülüğün bu kadar gerçek, bu kadar esrik ve bu kadar uçsuz olduğuna şahit...

Dönencede Sayhalar: Eylül – 2024

Sabahlar serin artık. Bulutlar hiç olmadıkları kadar ağır. Çiçekler eskisi kadar gürbüz ve coşkun bir tazelikle baş vermiyorlar topraktan. Renklerin üzerine buğulu, şeffaf bir...

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here