Yoldan umuda

Yollardan geçiyor, insanlar tanıyordumYeni başlayanların acemi sevinçleriHepsi sarhoş, seyahat etmek için çılgın,Yol uzundu, yolun metafiziği!Tekerleklerin akışkanlığındaYüzdeki rüzgarın çatlamasında ve yaşam mücadelesindeÇılgın ve

Yeniden doğmalıyız

Bu bir bilmek değil, görmek meselesidir.Doğanın hiçbir yapıya ihtiyacı yoktur. Her şey varolşunu her seferinde yeniden doğayla tamamlar. Bu sadece bir söyleme meselesi değil, duyma meselesidir. Yıldızlar için çakıl taşları ve çakıl

Yenilmişliğin Çağı

Rüyadan uyandığım yer burası değil,yeni olmayan bir savaşkitap yığınları, karalanmış kağıt artıklarıve sezgilerimin şaşkınlığı Dört duvar içindeki dehşet saatleri şaşkınoda alacakaranlıkla dolulambanın önünde dolu kültablasışafaktan

Kansız şiir

teslim olunan tımarhane evreleri içindekendimi yaşam ve ölüm arasında gördüm,deliler kendilerinin tanrı olduğunudüşünüyorbu yeni bağımlılıkta erdemli olan delilerhayali devrimler yapıyorgebe ruhlar, yeni öfkeler doğuruyordudünyanın

Kelimeler – 3

Bulutlar kara kaşını ve fırtınanın gizemini gizlediğinde, bir kurdun kalbi gibi titriyorum. Şimşek ve gök gürültüsü içinde yaşayan tüm insanlar, kozmik bir korku yaşarlar. İçimdeki heyacan ve korkular ter içinde yoğunlaşır. İmgelerin akışı

Kelimeler-2

Yazmak, karanlığa ışık katar, ışığa gölge katar. Dünyada yok olan kelimeleri, kayıp eli, unutulmuş jestleri ararız. Rüyanın altında uyanan dünya, buğuyu gideren endişeli bir lamba. Bazen geri döndüğümüzde söndürülmüş kelimelerdeki

Henüz sessiz değilim

Günleri saydığım yerdeki dehlizlerden geçiyor daha hafif hissetmek için kelimeler biriktiriyorum.Sağır kalan kelimelerim anlamdan sıyrılıyor ve ben..Henüz sessiz değilim.Cümlenin ortasındayım.Dudaklarının sesimi bulması için telaffuz

Ruh Spazmı

Ruh Spazmı Ruh Spazmı Gecenin çıplak ışığı, benim başkalaşımımAvluda gördüm salonun penceresinden aydınlanan yansımamıBilinmeyen şehirler gördüm, planıma işlenendi somut mimariBarok bir sanat hayal ettim, postmodernitenin neonuyla

İlk kelime

İlk kelime büyük bir dokunuştur ve bazen onu nadiren hatırlarız. İlk kurşun kalem, ilk masa ve ilk defter. Duymadım dışarıdan gelen çağrıları. İlk ağlamayı ve ilk sessizliği nadiren hatırlıyoruz. Ölü bir daldaki kuşların ayak izlerini, bir