Benden bir parça
Son zamanlarda onca duyguyla aynı anda baş etmek zorunda kalıyorum ki kendi ruhumdaki kontrolü kaybediyorum. Sinirliyim, çaresizim, minnettarım, mutlu ve mutsuzum, uykusuzum, huzursuzum hiç olmadığım kadar huzurluyum, pejmürde bir güzellikle ışıldıyorum. Kendimce dengeli bir dengesizlik yaşıyorum. Ruhumun bana yaşattığı huzurlu kıyamet tablosunu izliyorum.
Bu sene hayatımın en zor, en keyifli yıllarından biriydi. Benim için ne önemli, neleri başarabilirim, isteklerimi gerçekten istiyor muyum yoksa kendimi mi avutuyorum, arkadaşlarımdan ne bekliyorum, aşktan ve aşıktan ne istiyorum, başarı tanımım ne, sıfatlara mı bürünüyorum, dogmalara mı sığınıyorum gibi birçok soruya kendimce yanıt buldum. Bence kendimi yeniden doğurdum.
Bu soruları cevaplayabilmem için birçok deneyim edinmem gerekti. Birçok insanın hayatıma girmesi ve çıkması gerekti. Çok dibe vurmak zorunda kaldım ve devam etmek zorunda kaldım. Çok hızlı olduğumu düşündüm. Kaçmak için mi yetişmek için mi karar veremedim. Şimdi beni yormayan bir tempodayım. Bir başkasının temposuna ayak uydurabilmek istedim. Beceremedim. Yine de denemek bile güzeldi. Saf mantıktan oluşmadığımı hissettim. Onu beklerken ışığın dünyaya ne kadar geç ulaştığını anladım. Ben karanlık bir yerde çırılçıplak otururken gelip bana ayna tutmasını izledim. Tanıştığıma memnun oldum. Umarım sen de memnun olmuşsundur sevgili.
Aslında onca şeyin içinde minnettarım. Beni destekleyen aile ve arkadaşlara, güzel şaraplar ve saatlerce yenen makarnalar için İtalyan arkadaşlara, yalnız keşfettiğim şehirlere, iyi doktorlara, kafam güzelken yaptığım muhabbetlere, yaşamaya devam ettiğim için kendime, âşık olunca keşfettiğim güzel müziklere, bana beni yeniden tanıtan aşka minnettarım. Bu yıl yaşadığım hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim. Her şey yerli yerinde bu ruhumu sarsan duygu silsilesi bile. İyi ki doğdum! Benimle doğum günü aynı olan birileri okuyorsa iyi ki doğdun! Her şey biraz kaotik ama halledicez.