Sır, insanın ruhunda gizli arka bahçesinde dolaşan bir tavşandır. Sırrın aslının ne olduğunu öğrenmek; yalnızca bahçeye girmesine müsaade edilen kişinin, tavşanı ciddiye alıp takip etmesi ile mümkün olabilir, olmayabilir de.
Sırra davet yoktur. Hiçbir sır davet veya sipariş üzerinden çözülmez bir başkasına. Sırra ulaşmak için, kişinin ruhuna dokunulduğunu hissetmesi ve bundan heyecanlı bir telaş duyması gerekir. Sırlar her zaman anlaşılmaz ve insan da her şeyi anlamak zorunda değildir.
Bu yüzdendir ki sırrımızı çözmeden birkaç saniye önce başlayan o heyecanlı huzursuzluk, ruhumuzu bütünüyle etkisi altına alır. Bu etki; anlaşılıp anlaşılmama düşüncesini beraberinde getiren dürtüden ziyade, sırrın çözüldüğü kişinin arka bahçesinde göreceği değerdir.
Değer görmeyen sır, tavşanın açtığı tüneli yıkar. Tavşan, tünelin içinde kalırsa; bir daha dışarı çıkamayacak ve geri dönmemek üzere doğrudan sırra gidecektir. Eğer tünel yıkıldığında tavşan, tünelin dışında ise; artık gireceği ve sırrın sahibine ve sahibinin çözdüğü kişiye, yol göstereceği bir tünel olmamasıyla birlikte her yere gidebilecektir. Kimileri bunu özgürlük olarak yorumlar, fakat bu tüm soğukluğu ile kaybolmuşluktur.
Kimi zaman acı, kimi zaman tatlı, kimi zaman tuhaftır. Sırların; doğrudan karanlık, acı ve negatif olduğunu düşünmek ahmaklıktır. Sırların içinde, her ne kadar fark edilmese de sıcaklıktan doğan bir enerji vardır. Sırrın ağırlığını taşımaktan daha zor olan ise koruyup kollamaktır. Ve tuhaftır da; sırrınızı içinizde tuttuğunuz sürece ağırlığı, bir başkasına çözdüğünüz andan itibaren de güvenliğine dair düşünceleriniz baskınlaşır. Sırrınızın ne denli sır olduğu, çözdüğünüz kişiye ne denli sevgi beslediğinizle alakalıdır ilk başta, bu sonra yerini başka bir şeye bırakır, güvenden öte veya güvene yaklaşmayan, adı konulamayan tuhaf bir şeye bırakır. Sırrınız o tuhaflığın içinde saklanacaktır artık. Saklanmaya değer kılındığı sürece.
Sırrınızın güvende olduğunu hissediyorsanız, buruk veya kırık da olsanız huzurlusunuzdur. Bir tüneliniz, bir sığınağınız ve yalnızca iki kişinin bildiği bir arka bahçeniz vardır. Sırrın ne kadar değerli olduğunu, sırrı eskitmedikçe bilemezsiniz. Bazen güzel şeyler olur gelişirsiniz. Bazen her şey hayal kırıklığıdır. Bazense sadece zaman geçer. Bazı şeyler değişir ama yaşanılanlar yaşanmıştır ve bakidir. Tıpkı sırrınız gibi.