çocuk hâlâ

saklanmak istiyorum
en ince ağacın gövdesinde
bir tek kalbimi dayayarak yaşlı gövdeye
saklanmak istiyorum karınca yuvalarına
tek parmakla oymak karanlığı
çevirmek küçük bir ekmeği sırtımda
saklanmak istiyorum babamın eteğinin altına
annemin paçalarından çekiştirmek
ablamın cübbesinde siyahtan kırışık

saklanmak istiyorum
yer arıyorum kitap satırlarında
sırtında bir şairin en sevdiğim yıldızı görmek için
hüzünlü bir şarkı… açtım kollarımı
alnından öpüyorum bu şarkıda ıslanan yüzleri
saklanmak istemişti bir yaprak
bir yağmur damlası göstermişti büyüterek
ince damarlarını
alnından öpüyorum bu şarkıda yüzü ıslananı

saklanmak istiyorum
otuz çeken aylara parmak boşluklarımda
yumruğumda bir gün fazla yaşasam sivriliyorum
dilim tarazlanıyor, saçlarım dökülüyor bir günde
bir günde bir ressam tablosuna son rengi boyuyor
bir bebek doğduğu gün kalp yetmezliğinden ölüyor
tamamlanarak eksiliyorum dört yılda birleri beklemeden
baharmış yazmış kışmış
hepsinden artırıyorum son nefesim büyüdükçe
yağmurda bir damla camda biriktiriyor
suyunu sakince akarak
heyecanlanıyorum, büyümüyor eklendikçe
aynı damla, aynı büyüklükte, aynı yönde

saklanmak istiyorum
ve
anlamıyorum ölmek istemeyen bukalemunu
anlamıyorum ölmek isteyen salyangozu
taklit etmek neden aynı?
bir salyangoz ezilmeden ölürse haber verin kabuğundan
saklanmak istiyorum.

The following two tabs change content below.

icten

Latest posts by icten (see all)

Email adresiniz paylaşılmayacak