mavi bir kelebek kozası ve hayaletler gibi
Belli bir dinamikte sabit bir ‘şey’ olmakla başlar tüm hikaye. Beyninin kıvrımlarına yaklaşarak mükemmel hissedersin. Bir gün olur, an’ların sıkışmış eziyetini üzerinde taşırsın. En basit olasılıkla çok fazla ‘şey’ barındırırsın. İki kıta gibi, medeniyetin doğuşu gibi, ışığa kavuşmak gibi, ilk insan gibi, bu akla inanç katmak gibi. Sözcükleri yudumlayarak silsileyi yaratır ve Picasso’nun Mavi Dönemi’ne geçersin…
‘şey’ler sokağında sancılı bir olguyla paramparça olursun
‘şey’ler sokağında yapayalnız kalırsın.
mavi bir kelebek kozası
ve hayaletler gibi,
‘şey’ler sokağında
soluk tonlarla
yabancılaşırsın.