Mum Işığında Köpüklü Düşünceler

Öyle insanlar tanıdım ki duvarlarının içinde yalnız, dizlerini kucaklayıp oturmuşlar. Rüzgarı kesecek hiçbir şey yok. Üşümüşler ama yardım istemiyorlar. Duvarları uzun, dikdörtgen gri taşlardan yapılmış. Kapısız dört duvar. Öyle insanlar gördüm ki herkesle dost olmuşlar ama kimseyi umursamıyorlar. Görmüyorlar. Gözleri buğulanmış insanların, gözlerinin önünde ince sis perdeleri var. Kimseye zincir uzatmıyorlar, kimseden zincir almıyorlar. İnsanlarla insanları konuşuyoruz. Gözlerimin önünden sinekler geçiyor ve ağaç dalları ne kadar da estetik görünüyor güneş tepede yokken. Yürümek aslında çok huzur verici. Kulağımda bir müzik yoksa bir şeyler ters gidiyor demektir bence. Kayboluyorum çoğu zaman, bilmediğim sokaklara özellikle giriyor ve çıkamıyorum. Bazen yolda kaplumbağalar görüyorum, sokak hayvanları çok dikkatimi çekiyor. Kedileri ve köpekleri sevmeyi severim. Çoğu zaman da gözlerim dalıyor. Yol seçmemek lazım, dümdüz ilerleyip yol ayrımına gelince hangi tarafa bakınca gidesi geliyorsa oraya gitmesi lazım insanın. Geceleri yıldızlara bakıp uyumak istiyorum bazen. Yıldızlar nedense yüzyıllardır insanları ilhamlandırıp öyle şeyler düşündürüyorlar ki, beni korkutuyorlar. Galilei Galileo, Kopernik, Neil Armstrong, Yuri Gagarin küçüklükten beri en sevdiğim bilim adamlarından. Ve bir de Leonardo. İnsanlar çok değişti. Büyüdükçe aslında dünyanın ne kadar büyük olmadığını görüyor insan. Dünya küçük değil, 204 ayrı ülke var. Ama düşüncelerimizdeki kadar da büyük değil. Öceden hayal gücümün dünya olduğunu düşünürdüm daha doğrusu dünyanın hayal gücüm kadar büyük olduğunu, ama hayal gücü aslında dünyada olmayanların temeliyle oluşan bir başka evrenmiş. Çok yazık. Üzerimize çekilen sis bulutları arttıkça ya da azaldıkça görüş açımız değişiyor. İnsan iki parçadan oluşuyor ama sanırım dengeyi kuran hala yok. Hangi varlık kendi içerisinde birbirini susturmaya çalışan iki bölümün varlığı ile huzura ulaşıp yaşayabilir ki? Bence ölümlü olmamızın sebebi de bu olmalı, hiçbir zaman denge halini sağlayamayacağız. Mantık ve duygular. Uzun duvarlar. Soğuk Rüzgarlar.

Öyle ki ağaçları da kitapları da çok seviyorum ben, neden?

1912236_610664219056950_8796647378411291239_o

Email adresiniz paylaşılmayacak