Öpüyorum Bana Ait Olmayan Dudaklarınızı

Perdesi çekilmiş bir hayat, sormadan ellerimize tutuşturulan bir kader, sistemi memnun etmek için meşru kılmaya çalıştığımız günler ve üzerine basılıp geçilen gençliğin sönük ateşi, sonbaharın yakasına yapışmış ekim ayının, bilmem kaçıncı gününde yine peyda olarak hücum ederken beynime, Tanrım diyorum, Tanrım! Ne kadar da sonu yok – başını bulamadığım gibi-

Bildiğim o kadar az şey var ki bulup tadına bakmak zor olmuyor dokunduğum tenlerin içine sıkışmış çocukluğun. -Öyle ürkek, öyle ham, öyle sessiz – Kıstırılmış umutların canı çıkıyor dünyanın tonlarca ağırlığı altında çığlık çığlığa. Yanımda duran çaydanlığın silik parlaklığı bile hüzünle bakıyor yüzüme. Bu nasıl bir katliam tazeliğe yönelik ve belki de gençliğe. Bütün durağan cisimlerin olağan hiçliğinde kederleri görüyorum. Görüyorum; sinek sürüleri içinde kokuşmuş zamanı. Sonsuz yollar ve paradokslar doğuruyor doğuştan yasal olan gecelerim ve hücrelerimin doğuştan yaşam hakkı. Bu nasıl büyük bir saçmalık, yazamadığımız sonları oynamaya mahkûmiyeti barındıran içinde!

Ölümü meşru kılmanın yolu zamana itaat etmek midir? Günahlar hep mi böyle zevklidir? -İşlemekten alıkoyamadığım kalp denen o ahmağın istekleri uğruna- Tanıdığım ve tanımadığım tüm o adamlar hep böyle karanlık mıdır? Gecenin maskeler ardında takındığı fahişe ruhuna aşık o adamlar hep mi böyle kalabalıktır? Çok karmaşık. Bir o kadar da kırışık.

Anlamanızı beklemiyorum. Anlamak istemiyorum. -Anlaşılmak belki- ama bu kadar saçma gelirken hedonizmi kutsuyorum aldığım bütün hazları düşündükçe. Yine de güzel, çirkinin adı. Hiçbir şey bilmiyorum, her şey olabilme ihtimaliyle tehdit edilirken hayat tarafından. Hiçbir şey bilmiyorum ve hiç kimse olma düşüncesi içinde kimliğimi yok sayma planları yaparken paranoyaya teslim oluyorum. Ait olduğum şey nedir bilmiyorum ama hissedebildiğim; yollar, yürümek ve açlığını bastıramadığım uçma arzusu… ve dahi aşk- bir parça-

Bütün bu hissettiklerim içinde kördüğüm olmuş içime ait kelimeleri yazma olayına bir son verirken bize ait olmayan seslerin iznini alarak merhaba diyorum küçük dünyanın büyük hiçliklerine ve öpüyorum, kendinizi bulduğunuz her kelimemden uzanarak bana ait olmayan dudaklarınızı.

 

Email adresiniz paylaşılmayacak