Toz Kırıklıklar

Kederler çok fazla,

Acının mayasında çoğalır.

Kalp çok çocuk,

Tek başına ağlar durur.

Yıldızları toplamaktan vazgeçtiğim gün

Çadır kentlerin yırtıklarından bakan boşluklara

Uzatarak gözlerimi

Bütün kaderimden vazgeçtiğim gün

Satırları sildiğim gün

Tek başıma

Öyle zor ki

Midemde kelebekler kokuşmuş

-Çok acı çekiyorum-

Aşka kurtlar bulaşmış

-Yaşlanıyorum-

Satır arası çizgilerle sınırlı

Hayat arası ilgilerle sınırsız

Delilik

Gençliğin zavallı melankolileri

-Yüce mi demeliydim, affedin

Her boku bildiğini sanan yolcular-

Gömleklerimin yırtıklarında bıraktığım gururum

Pantolonumun çamaşır suyunda

Aşık olduğum adamın kadınında bıraktığım gururum

Ve burnuma çektiğim toz kırıklıkların uyuşturduğu

Mutluluklar

Ben bir faşistim mutluluklarım!

Sizi kamplarda piç ruhlu insanlara öldürten

Ben bir faşistim hayallerim!

Sizi kapital dünyanın hükümleriyle boğduran

Ah kimsesiz kimsesizlik

Sessiz dudaklarının kıvrılan dilleri

Ahlarla başlayan ünlemlerin zevkleri

Yok

Var

Bir var

Bir yok

Anlatamıyorum

Kelimeler çok az

Ardında bulmalısınız

Kaf Dağı’nın

Simurg’una benzeyen

Ütopik hüzünlerimin sihrini

-Ölebilsem

Ölebilsem

Ölebilsem-

Şimdi.

 

 

Email adresiniz paylaşılmayacak