YAŞIYORUM!

20140928_133948

“Bir dayanak olmaktan çıkınca özgürleşir ruh ancak”  – Franz Kafka

Kafka, bu yüce ruhlu adam ve 40 yıllık ömrüne sıkıştırdığı büyük yaşam. Büyük yaşam dediğime bakmayın dostlar, hayatı “anlaşılamamakla” geçmiş bir yazar o. Hepimizin içindeki huzursuz ruhu kelimelere dökme cesareti gösteren, eserlerinde nesil çatışmalarını işleyen, aşkı Milena’ya yazdığı sayısız mektupları, korkuları, içine attıkları.. O da bizden biri. Belki de hepimizin içindeki “dönüşüm”ün en güzel hali..

Dayanak diyor Kafka, ruhların özgürleşmesini bundan kurtulmaya bağlıyor. Nedir özgürlük? J.J Rousseau “İnsanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.” der.

Oysa insan nedir? Tanrı’nın yaratmış olduğu en güzel sanat eseri. Peki siz hangi sanat eserini gördünüz gündüzleri kalkıp işe giden, akşam evineekmek getirmek zorunda olan? Bizler, Tanrı tarafından yeryüzüne hapsedilmiş duygusal hayvanlarız sadece ve kişi doğadan uzaklaştığı vakit hasta olur.. Hepimiz bu dünyanın dayattıklarına/sistemin öğretilerine/toplumun normlarına karşı savaş halindeyiz. Durmayacağız. Beat işte tam da burada başlıyor. Dönen bir dünya, koşuşturan aptal insanlar, hiç susmayan kornalar ve yüksek binalarda hayatlarını harcayan 2 ayaklı yaratıklar..

Beat Kuşağı bütün bunlara karşı çıktı. Motoru reddetti bisiklete bindi, caz dinledi, şiir yazdı, içti, çekti, doğunun felsefesini özümsedi, savaşa ve bu dünyadaki lanet adaletsizliğe karşı ses verdi, verecek.

Mutlu olmak anlıktır; önemli olan huzurlu kalabilmek. Ucuz motellerde ve rahatsız yataklarda bir önceki geceden kalan şarapla sızabilmek.. Küçük yaşamak ama Beethoven’ın da dediği gibi “Mesele büyük görünmek değil; gerçekten büyük olabilmek.

Tek bir hayatımız var ve bu dünya toz pembe değil. Bu hayatı, bütün kirliliği ile kabul edip yola devam edeceğiz dostlarım. Bütün nehirlerde duraklayıp doğanın güzelliğine sığınacağız. Gitarın sololarında kaybolacağız. Yollara düşeceğiz ama hiçbir zaman varmayacağız. Çünkü “yol” felsefesinde asla varış yoktur. Varılan bütün duraklar sadece birer soluklanmadan ibaret.

Birgün, insanoğlu iyileşecek. Doğaya tekrar dönecek ve Tanrı’ya “uluyacak” en tepeden:

“YAŞIYORUM!” 

Email adresiniz paylaşılmayacak