24.6 C
Singapore
Sunday, January 19, 2025

YAZARLAR, İŞÇİLER VE İŞLER

YAZARLAR, İŞÇİLER VE İŞLER

Kış gelmişti. Ellerim ve ayaklarım üşüyordu. 12 saat fabrikada çalışıyor, eve gidince okuyor ve yazıyordum. Hayatta kalmaya ve yazar olmaya çalışıyordum. İyi kötü hayattaydım. İyi de yazıyordum, dâhiyane yazıyordum hatta. Kıymetim bilinmiyordu ama. Bilinmesindi. Elbet bir gün bilinecekti. O gün geldiğinde, tanrının beni alkış ve para budalası yapmaması için dua ediyordum şimdilerde, gelecek o günler için.

Günümüz yazarlarının sorunu bu; doyumsuz kazanma hırsları. Günümüz yazarlarının canı cehenneme.

Çalıştığım işlerden öğrendiğim tek bir şey varsa, o da: İnsan hayatının değersiz görülmesidir. Patronların, müdürlerin ve ustaların bile işçilerin hayatlarını değersiz görmelerini anlayabiliyorum ama işçilerin birbirlerinin hayatlarını da aynı şekilde görmelerini anlayamadım hiçbir zaman. İşçilerin birbirlerinin arkasından iş çevirmelerine çok rast geldim. Bunun nedenini hiç anlayamadım. Aptallıktan başka bir şey değil.

Fabrika işçilerinden daha kötü durumda olanlar da vardır; beyaz yakalı işçiler mesela. Onların durumu daha içler acısı. Bankacılar, ofis elemanları, sekreterler, pazarlamacılar, satış elemanları ve aklınıza gelen daha başkaları. Suratlarında hep aynı ifade vardır onların. Gülmezler, üzülmezler ve acımazlar. Nefes alan bir duvar gibidirler, öyle soğuk, öyle anlamsız. Yitik gözlerinde hiçbir anlam bulamazsınız onların. Sistemin çarklarının en ezilmişleridir çünkü onlar. Şirketlerine milyonlar kazandırırlar ama ay sonunda en fazla birkaç bin lira girer ceplerine ve üç beş kuruş daha fazla kazanabilsinler diye önceden belirlenmiş satış barajlarını geçmeleri gerekir. İşine devam edebilmesi için de ofisteki diğer elemanlarla iyi geçinmesi, hoş sohbet olması ve müdürüne dalkavukluk etmesi beklenir. Bunları yaptığı sürece işindeki yeri sağlamlaşır ve zaman geçtikçe maaşına üç beş kuruş da zam yapılır.

İyi iş diye bir şey yoktur dostlarım.

Bana kalırsa, Dünya’yı değiştirecek olanlar; işçilerdir. Gerçek bir işçi devrimi olsa, en önde yer alabilirim, belki. Tabii şarap kadehimi elimden bırakabilirsem…

Ad Astra
Ad Astrahttps://www.adastraa.net
Per aspera ad astra! The Ad Astra platform has transformed into a decentralized hub of creativity and collaboration. This decentralized approach empowers creators to express their ideas without the constraints of traditional structures, embodying the true spirit of the Ad Astra Community.

Latest

Dönencede Sayhalar: Aralık – 2024

Birkaç gündür uyumak eyleminin aslında sırtımda bir külfet olduğunu,...

Pitcairn Update (v2.1)

On the 5th of November 2024, exactly one year...

Navigating the Web3 Wave in Singapore

As the plane descended over the shimmering skyline of...

Don't miss

Pitcairn Update (v2.1)

On the 5th of November 2024, exactly one year...

AdAstraa.Net Pitcairn (v2.1) Güncellemesi Başarıyla Tamamlandı

You can quickly translate the update announcement into your...

Adastraa.net – Pitcairn Update (v2.1) Announcement!

We're pleased to announce that a major website update,...

Embracing Mortality, Celebrating Life: “1001 Nights Project”

Embracing Mortality, Celebrating Life: "1001 Nights Project" Raffles Place, SINGAPORE We...

Ad Astra Manifestosu

Bu şiir, 26 Ağustos 2020 gecesi Twitter’da, #perasperaadastra hashtagi...

Dönencede Sayhalar: Aralık – 2024

Birkaç gündür uyumak eyleminin aslında sırtımda bir külfet olduğunu, saatler ilerledikçe uyku ile aramda ilk bakışta sezilmeyen gizli bir mücadele başladığını duyumsuyorum. Aynı uykuları...

Dönencede Sayhalar: Kasım – 2024

Birbirine benzeyen ailelerde büyümüş, aynı yollardan geçmiş, aynı insanları sevmiş ve aynı şeylerden nefret etmiş gibiyiz. Karanlıklarımız farklı bir tek. Her şey aynı olsa...

Dönencede Sayhalar: Ekim / 2024

Kendi çevremde de insan kötülüğe meyillidir derim hep ama her seferinde kötülüğün bu kadar gerçek, bu kadar esrik ve bu kadar uçsuz olduğuna şahit...

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here