2014

Odanın içine giren ışık , giderek yok olurken kitabımı cama doğru çevirip , yakınlaştırıyorum. sonra camdan dışarı bir göz atıyorum. Gözlerimin kızarıklığı yansıyor camdan , bulutlar grileşirken. Beyaz bulutlar grileşiyor ve gittikçe…

http://www.youtube.com/watch?v=glY5yg39ebE İnsan tüm bu saçmalığın ortasında, 21.yy'ın koşuşturmacasında, boynuna dolanmış bir zinciri farketmeksizin sürüklenir, sürükleniyor, sürükleniyoruz. Rock n roll. Salla bebeğim, evet evet işte bu.…

yalnızlığım beni yollara sevk etti belki de bir arayıştı bu kim bilir zamane insanlarını anlamak yerine yollara düşmek daha akıllıca belki kim bilir belki bende mutluluğu bulurum bir gün belki mutlu olabileceğim insanlar…

Oğuz Atay, 1934 yılında İnebolu’da doğmuştur. 1951 yılında dönemin ünlü okullarından Ankara Maarif Kolejini bitirmiştir. Sonrasında İTÜ İnşaat Fakültesini 1957 yılında bitirdi.3 yıl sonra şimdi ki ismi Yıldız Teknik Üniversitesi olan…

HERŞEY YOLUNDA     O sabah her şey yolunda gibiydi Yataktan kalkıp Pantolonumu ve gömleğimi giyerken Yataktaki kadına bakıyor Ve ne kadar şanslı olduğumu falan Düşünüyordum   Evden çıkıp bir sigara yaktım Günün ilk sigarası…

Gece bulutlarının arkasına saklanan yıldızlar Huzuru tadıyorlar , hiç var olmamış gibi. Karanlık gizlerken onları, Mutluluğu tadıyorlar. Yarını umursamadan, günü kurtar. Sonsuza kadar saklan Gerçekten , kendinden. Kendi sonunu hazırla…

http://youtu.be/7A2IzRXwVvY Doğduğum günden beri midem bulanır. Bu yüzden olacak, Sartre ‘Bulantı’ ile bilincimde sonu gelmez tekrarlarla dikişleri açılan, enfeksiyonlu yaralar bırakmıştır. Doktorların hassas mide dediği şey benim hayatıma…

Ayın kayboluşunu izle bu gece Yarasaları sustur , kuşları dinle Kendini dinle bu gece Umusuzluklarını , hayallerini Kendini dinle , sabaha kadar Biraz şarap ile.. Terkedilişini hatırla İhtiyacın olduğunu söylediğin halde , Umutsuzca…

BİR MEZARIN YANINDAN GEÇİP GİTMEK     28 yaşında bir kadındı Ben henüz 22 yaşımdaydım Yaş meselesi sorun olmuyordu aramızda Başkalarının hakkımızda neler düşündükleri de Umurumuzda değildi Ama bu değil anlatmaya layık olan   Bir…

Soğuk kış gününün kasveti çöktüğü zaman diliminde uzun otobüs yolculuklarımdan birindeydim. Her mutsuz ve yalnızlık düşkününün yapacağı şekilde arka koltuklardan birine oturdum. Otobüs hareket edeli bir hayli olduktan sonra gözlerimi kapalı…

http://www.youtube.com/watch?v=Cy6iwP9Ux3A Alexander Supertramp, maceraperest ve gezgin ruha sahip herkesin ekolüdür belkide benim hikayem de onun sayesinde başladı.. 2007 yılının yazıydı ortaokul yıllarını pek arkadaş canlısı olarak…

"dokuzuncu gece Şehrazat devam etmiş. Demiş ki; kadim zamanlarda yıldız okuyan genç bir kız vardı. Geceyi gözlüyordu ve birdenbire gözlerinin önünde bir merih belirdi.Erkek olan bu güçlü melek onun gözlerinin içine baktı.Yıldız okuyan…

Melankoli Saat henüz üç bile değil Baldıranı arzulamak bu kadar erken Taze Genç kokan Vanilyalarla -duştan çıktık- Arsenik? -madam bovary miydi?- Zehirler Antidotlar Paracelsus haklı Doz önemli tabi -Tutkuların da- Aşırı doz yaşamaktan…

Şimdi kabuksuz bir hiçim Notalarin ucunu bilemiş bazı kadınlar Keskin Sivri Kanatmali Kusmuk notalar Şimdi kabuksuz bir hiçim Var oldum İnan Var oldum Yok olduktan sonra Kabuksuz bir böcek oldum Savunmasiz Kafka'ya dönüşen Bulantılarım…

JUNK     Leş bar tuvaletinde Kalemlemek için junk’ı Damarını arıyordu Kafasının üstünde Sinekler uçuşurken   Tanrı yoktu En azından Bu leş tuvalette   Ölen sevgililerini düşündü Ve ölen dostlarını Sabah oluyordu Yağmur…

Bir adam var, surlarımdan hüzünler toplayan. Mevsimi değilmiş, dikenlerin batması ondan. Ellerini kanattığım bir adam var, çocukluğumun katlinde. Surlarımın diplerinde ayrık otlarına özenircesine çıkan hüzünleri köklerinden koparan bir…

Bir bardak suya atılmış yağ damlası gibi yüzdüm toplumda. Bardağın dibini gördüm, şeffaf toplumun katmanları... Karışmadım suyun katmanlarına, beni itti. Ben hafiftim toplumdan, farklı oldum ya da şöyle diyelim kendi rengimi ve yoğunluğumu…

Ötelenen bir dünya / Ötelenen yaşamlar / Burası gittikçe soğuk oluyor, üşü biraz. Gösterme sıfatlarından biriyle evlenip 2 çocuk yapmak/ Tüm yıldız diye yıllardır yutturulan göktaşlarını kucaklamak Yollara iyi (?) yoldan düşmek/ "İyi"yi…

Bombalar yağıyor Kuşsuz kalmış göğümüze Mermiler Nefretler Borsalar Dolarlar Eurolar Liderlerin gülüşleri yağıyor Kırmızılar akıyor Çatılarımızın bin yıllık kiremitlerine Ellerimiz kan Ellerimiz aşk Ellerimiz toprak Ve yalın ayaklarda…

YAZARLAR, İŞÇİLER VE İŞLER Kış gelmişti. Ellerim ve ayaklarım üşüyordu. 12 saat fabrikada çalışıyor, eve gidince okuyor ve yazıyordum. Hayatta kalmaya ve yazar olmaya çalışıyordum. İyi kötü hayattaydım. İyi de yazıyordum, dâhiyane…

  #ankaranınsokaklarında  #ankaranınsokaklarında hashtagi üzerinden yazılmıştır. Neo-Beat'in doğduğu topraklara dair uzun bir güzellemedir. The Doors dinle içki iç Ankara! Neyin sevileceğini, bir tek onu sevenler bilir. Ömrünüz boyunca…

Köprünün altından geçer gibi geçiyorlar Bulanık sular saçlarından. ''Buraya gelmeni hiç istememiştim.'' Yeşilin ve grinin tüm çirkin tonları yüzüne biraz hiçlik geçirip, Benim yüzüme ve nefesime; Senin nefesine ve yapraklara doğru…

Beton üstü beton Birkaç gram yeşillik serpiştirilmiş Kuş seslerinden arındırılmış Aromasını paradan alan Bir ton beton Beton üstü beton İçine köpürtülmüş hayatlar sürdüğümüz Çocuk kahkahalarına aldırmamış Karasını…

"Her şeyi kapsayan, çılgın, kör edici bir parıltıyla karşı karşıyayız: Madde, tüm doğa çılgınca kıvrımlar, heyecanın doruğa ulaştığı yoğun öfkeli bir cinnet içinde; biçim karabasana, renk aleve, lava ve değerli taşa dönüşmüş; ışık yangın…

Omurga kemiklerimin üzerine binmiş bir sistem var. Omurga kemiklerimden kendine merdiven yapmış, beynimden vajinama kadar inip çıkarak ayakları altında hislerimi ve hücrelerimi ezen bir sistem var. Adına izmli bir şeyler diyorlar işte.…

Bu gece yaşlanalım. Bir iken. Gün doğumunda ölüp, Batımında yeniden doğalım. Batıdan doğsun Güneş. Doğanlar ölsün bugün, Ölenler yeniden doğmasın. Bir tek biz. Tahtımıza oturalım. Upuzun, yaşlı gövdeli Kalın ve kirli sesli Kiraz ağacı. Bir…

Görüyorum Gökyüzünde oluşmuş denizi Bulutlardan adalar var Görüyorum Sigarandan dumanlar Kafan güzel Parmak uçlarımda dans etmek güzel İçindeyken gezinmek kafanın güzelliğinde, güzel Görüyorum Tül eteğimden sarkan Beyazın peşinde…

Kederler çok fazla, Acının mayasında çoğalır. Kalp çok çocuk, Tek başına ağlar durur. Yıldızları toplamaktan vazgeçtiğim gün Çadır kentlerin yırtıklarından bakan boşluklara Uzatarak gözlerimi Bütün kaderimden vazgeçtiğim gün…

EDEBİYAT TANRILARI BENİ İZLİYOR     Beni izliyorlar E.A. Poe bana bakıyor Kaşları çatık Gözlerinin altı mosmor Akşamdan kalma Üstelik kusmuş birkaç defa   Dostoyevski de çok iyi durumda değil Kumarda yine kaybetmiş Yine sarhoş…

Kuyruklu yıldızın şarkısı varmış Metalik bir makinenin dişlileri gibi çıkan -Kuyruklu yıldız metalleri yutmuştur belki de- Evrenler yıldızları Küçük Prens’in gezegeni Büyük adamın gezegeni Ağlamaklı kadının gezegeni Tükenmiş işçinin…