AD ASTRA FOUNDATION CARDANO EKOSİSTEMİNE ENTEGRE OLUYOR

*Ad Astra Foundation’ın, Cardano ekosistemine dahil olma süreciyle ilgili sürekli güncellenen duyuru-haber akışıdır.

ÖNEMLİ DUYURU: Ad Astra Foundation, ticari amaçları olmayan, demokratik süreçlerle yönlendirilen merkeziyetsiz bir yapıdır. Bu nedenle, hiçbir zaman reklam almayacak, herhangi bir şirketin sponsorluğunu kabul etmeyecek, takipçilerinden belli hizmetler karşılığı para veya coin talep etmeyecek ve kendi ağlarından ürün satışı gerçekleştirmeyecektir. Kripto ekosistemiyle “özgürlük” ve “merkeziyetsizlik” prensipleri temelinde teknolojik ve felsefi boyutta ilgilenen bu komünite; BTC, ADA ve ADA’nın altcoinleri de dahil olmak üzere hiçbir coin için alım-satım tavsiyesinde bulunmaz, fiyat tahmini yapmaz, kurumsal boyutta herhangi bir ürünün satışını gerçekleştirmez ve takipçilerini VIP gruplara yönlendirmez. Yatırımla ilgili süreçler için Ad Astra Foundation’ı değil, bu eksende yayın yapan ağları takip etmenizi tavsiye ederiz.

26.03.2022

-Ad Astra Foundation, 26.03.2022 tarihinde adastraa.net’te yayınladığı kısa manifestoyla “de facto” statüsünde resmen kurulmuştur. Küresel boyutta reeldeki faaliyetlerin başlangıç tarihi olarak ise 2023 Yaz belirlenmiştir: https://www.adastraa.net/ad-astra-foundation-de-facto-olarak-kuruldu/

-Komünite Ad Astra çevresine ve Cardano (https://cardano.org/) ekosistemine bağlıdır

-adastraa.net’in bütün operasyonları ve idari süreçleri Ad Astra Foundation tarafından demokratik süreçlerin parçası olarak yürütülmektedir. Gerekli teknolojik altyapı oluşturulduğunda önemli kararlar Cardano altyapısı üzerinden Blockchaine entegre araçların yardımıyla doğrudan demokrasiyle alınacaktır.

-Ad Astra; 2017’de bütün bileşenleriyle süresiz olarak underground formlara çekilme kararı alan Neo-Beat’in devamı, öncülü ya da uzantısı değildir. Ancak Neo-Beat felsefesine ve onun Pre-Apokaliptik evreye girildiğinde bütün bileşenleriyle geri dönme vizyonuna tam olarak bağlılığını ifade eder. Neo-Beat ayrı bir paradigmanın ve gerçekliğin parçasıydı ve birinci evresinde bütün hedeflerini (ve fazlasını) gerçekleştirdi. Şu an için tahmin edilemeyecek bir noktada (bu uzun yıllar alabilir), Pre-Apokaliptik evrede, Satürn’ün fısıldaması metaforu üzerinden aktarılan an geldiğinde, kendiliğinden geri dönecektir. – https://www.adastraa.net/oprefugee-part-2-neo-beat-invasion/

28.03.2022

Neden Kripto?

ABD’nin Federal Rezerv Bankası (FED) 2020’nin başlarından Ekim 2021’e dek olan süreçte dolaşımdaki paranın %80’ine varan düzeyde parasal genişlemeye gitmiştir. Bu periyotta dolaşımda olan dolar miktarı 4.0192 trilyon dolardan 20.0831 trilyon dolara yükselmiştir. (Kaynak: https://techstartups.com/2021/12/18/80-us-dollars-existence-printed-january-2020-october-2021/ )

Dolaşımdaki dolar miktarında yaşanan bu olağanüstü artıştan, gelir düzeyi açısından orta ve alt tabakalar doğrudan yararlanmamıştır. ABD’nin en zengin %1’lik dilimi, pandemi sürecinde servetlerini 5-10-15 katına çıkarırken, Forbes dergisinin verilerine göre dünyanın en zengin 1000 kişisinin “korkunç” düzeyde zenginleştiği görülmektedir. Kısacası ABD, AB ve uluslararası sermayeyi yönlendiren diğer ülkelerin ve blokların merkez bankaları, pandemi sürecinin neden olduğu belirsizliği fırsat bilerek, son 100 yılda görülmedik düzeyde para basmışlar ve bu zenginliği toplumun %1’lik dilimine transfer etmişlerdir.

Doların, enflasyon nedeniyle alım gücü düşerken, FED bastığı paralarla Dow Jones ve NASDAQ’taki hisse senetlerini pompalayarak, bu hisseleri elinde tutan uluslararası sermayeyi daha da zenginleştirmiştir. Buna karşılık elinde dolar tutan Türkiye, Mısır, Hindistan gibi ülkelerin yurttaşları piyasadaki dolar bolluğu nedeniyle daha da fakirleşmişlerdir. Özetle, uluslararası sermayenin dolar, euro ve diğer para birimlerini basma stratejisi iki temel sonuç doğurmuştur:

*ABD, Fransa, Birleşik Krallık gibi gelişmiş ülkelerde alt ve orta sınıflarının birikimleri üst sınıfa transfer olmuştur.

*Türkiye, Mısır, Hindistan gibi ülkelerin yurttaşlarının birikimleri, ABD ve Avrupa vatandaşlarına transfer olmuştur. Özetle üçüncü dünya ülkelerinin vatandaşları ellerinde dolar ve euro tutarak, farkında olmadan dolar yerine hisse senedi tutan ABD vatandaşlarını daha da zenginleştirmişlerdir. Bu süreçte Tesla’nın hisse senetlerinin 10 kattan fazla değer kazandığını düşünürsek, manipülasyonun ve sömürünün ne kadar korkunç düzeye ulaştığını görebiliriz. ABD hükümeti kamu eliyle düzenli hisse senedi alımlarını norm haline getirerek bu döngünün devamlılığında doğrudan rol oynamıştır.

Bu veriler açıkça küresel sermayenin manipülasyonunu gösterirken, enflasyona ve devletlerin para basma tekeline karşı en büyük güvence Bitcoin olmuştur. 2020 Mart-2021 Mayıs arası dönemde tarihinin en sert boğa sezonlarından birisini yaşayan Bitcoin ve altcoinler, kriptoya yatırım yapan kişilerin ellerindeki değerleri korumasını ve artırmasını sağlamıştır. Bu nedenledir ki geleneksel medyanın ve devletlerin sistematik olarak kripto ekosistemine ve Bitcoin’e saldırmaları şaşırtıcı değildir. Bitcoin; dolar ve euro hegemonyasına karşı, orta ve alt sınıfların sığınabileceği son kale haline gelmiştir. Türkiye’de, PayPal gibi küçük yatırımcıları uluslararası finans sistemine bağlayacak araçların yasaklanması, kriptoyu tek seçenek haline getirmiştir. Uluslararası boyutta freelancer olarak geçimini sağlayan birçok yazılımcı ve tasarımcı ücreti kripto üzerinden almaktadır. Bu nedenle ilerleyen süreçte de kriptoya karşı merkezi devletler acımasızca saldırmaya ve ona diz çöktürmeye çalışmaya devam edecektir. Ancak bizim de her şeye rağmen elimizde çok güçlü iki silah var:

*Kriptoya muhalif olan siyasi partileri ve siyasetçileri ilk seçimlerde alaşağı etmek… ABD’de Senato’da kripto lobisinin güçlenmesi bu korkunun sonucudur. Kripto karşıtı bir başkan adayının ABD’de seçimleri kazanması artık çok zor görünmektedir.

*Kriptoya savaş açan bankalardan yatırımlarımızı çıkarmak.

Bu mücadele açık ki bu yıl, gelecek yıl ya da önümüzdeki 5 yıl içinde sonuçlanmayacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki kriptoya saldıranlar, para basma yetkisini IMF’in manipülasyonlarının bir uzantısı olan otoriter devletlerin tekelinde tutmaya devam ederek, orta ve alt sınıfların ellerinde kalan son birikimlerini de yutma peşindedirler. Kripto ekosistemi bu savaşı kaybederse, uluslararası sermaye daha da acımasız olacak, %1 daha da zenginleşecek, yoksulluk küresel bir gerçekliğe dönüşecek ve üçüncü dünya ülkeleriyle Batı arasındaki uçurum hiç olmadığı kadar derinleşecektir.

Bu nedenle bütün karalamalara, manipülasyonlara ve sistematik saldırılara karşı Ad Astra olarak safımız çok açık ve net biçimde kripto ekosisteminin yanındadır. Bu doğrultuda exit scam ve dolandırıcılık projeleri dışında olan, kripto felsefesine bağlı, yeni değer ve teknoloji üreten bütün altcoinleri ve bir sembole dönüşen Bitcoin’in dolara karşı mücadelesini destekliyoruz. Her ne pahasına olursa olsun, bu çizgimizden geri adım atmayacağız. Bitcoin’in bu savaşı kaybetmesi, vahşi küresel sermayenin zaferinin bir habercisi olacaktır.

Neden ADA?

Kripto ekosisteminde; metaverse (MANA, SAND, CEEK), NFT (Enjin, WAXP), Web3 (LINK, DOT, FIL) gibi farklı kategorilere ayrılabilecek alanlarda etkinlik gösteren çok sayıda özelleşmiş altcoin vardır. Ad Astra Foundation’ın, Cardano’yu ve onun yerel para birimi olan ADA’yı tercih etmesinin nedeni bu coinin Ethereum, BNB, Solana gibi büyük altcoinlerle birlikte teknolojik bir altyapı sunarak kriptonun hemen hemen bütün alanlarını kendisine entegre edebilme gücüne sahip olan sayılı coinler arasında olmasıdır. Bu açıdan ADA, SOL, BNB, DOT, ETH gibi coinlerin, Microsoft Windows’un işleyişine benzer bir rolü üstlendiğini söyleyebiliriz. Nasıl ki PC’nin çalışması Windows ya DOS gibi bir işletim sisteminin varlığını gerektiriyorsa; CHZ, MANA, COTI gibi altcoinler de ETH, ADA, SOL vb. makro coinlerin teknolojik altyapısına ihtiyaç duymaktadırlar.

Ad Astra Foundation, kuşkusuz kripto ekosistemine yeni değerler ekleyen bütün altcoinleri desteklemektedir. ADA’ya bir yatırım aracı olarak değil, merkeziyetsiz ve uzun vadeli bir vizyonu olan; bir “teknoloji” ve “komünite” olarak bakmaktayız. BNB ve SOL gibi coinlerin ekosistemlerine entegre olmayı seçmeme nedenimiz, bu coinlerin merkezi borsaların coinleri olmaları nedeniyle kriptonun felsefesine ters düşmeleridir. Her ne kadar Binance, FTX, Huobi, Kucoin gibi küresel borsalar, kriptoya güven kazandırsalar da özellikle Bitcoin’in fiyatını baskılama yoluyla ve kaldıraçlı pozisyonları manipüle ederek fiyatlarda sürekli bir dalgalanmaya neden olmaktadırlar. Bitcoin’in Mayıs 2021’den bu yana içinde bulunduğu krizde, merkezi borsaların manipülasyonlarının etkisi çok büyüktür. Dolayısıyla coinlerin aylarca (hatta yıllarca) içine düştüğü ayı sezonlarında merkezi borsalar daha da zenginleşirken, kripto yatırımcıları birikimlerinin eridiğine tanık olmaktadır. Bu nedenle merkezi borsalar tarafından yönlendirilen bir kripto ekosisteminin, Satoshi Nakamoto’nun Bitcoin felsefesiyle uzaktan yakından ilgisinin olmayacağı açıktır. Merkezi borsaların yönlendirdiği bir kripto ekosistemi, küresel bankacılık sisteminin modernize edilmiş versiyonundan fazlası değildir.

Sonuç olarak; merkeziyetsizliği ve demokrasiyi benimsemesi, uzun vadeli-idealist bir vizyona bağlılığı, destekçi-yatırımcı sayısı 3 milyonu aşan güçlü bir komünitesinin olması ve teknolojik açıdan sürekli kendisine yeni değerler ekleyerek en etkin altcoinler arasında zaman zaman zirveye çıkması nedeniyle Cardano (ADA) ekosistemine, Ad Astra Foundation uzun vadeli vizyonu gereği aşamalı olarak entegre olma kararı almıştır. Bu doğrultuda ilk evrede özellikle komünite üzerinden bu çevreye yeni değerler eklemek planlanırken, uzun vadede adastraa.net de dahil olmak üzere teknolojik ve kurumsal boyuttaki bütün faaliyetlerin Cardano (ADA) ekosistemi üzerinden gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Tekrar anımsatmak gerekir ki Ad Astra Foundation, ADA’yla finansal bir yatırım aracı olarak ilgilenmemektedir (Bireysel olarak bu çevredeki her üyenin tercihleri farklıdır). Nihayetinde ilk 10’da yer alan ve market büyüklüğü 40 milyar dolarla 100 milyar dolar arasında gidip gelen bir coinin, riskli yatırımcıların hedeflediği gibi orta vadede 50-100 katına çıkması beklenemez. ADA’ya olan bağlılığımız teknolojik ve “felsefi” boyuttadır.

Uzun vadede, kripto ekosisteminde çok farklı coinler öne çıkabilir, hatta Bitcoin ve Ethereum da dahil olmak üzere en büyük coinler bile yok olabilir, yerini yenileri alabilir. Ancak bu uzun bir yürüyüştür. Kaosun eşiğinde olan küresel finansal sistemin yerini merkeziyetsiz kripto ekosisteminin alması; toplumsal refahın artması ve otoriter devletlerin baskısının kırılması için artık bir gereklilik haline gelmiştir. Bu nedenle sadece ADA’nın değil, bu vizyona katkı sağlayan Bitcoin, Ethereum ve diğer merkeziyetsiz bütün projelerin doğrudan destekçisiyiz.

29.03.2022

Ad Astra Foundation’ın CARDANO Ekosistemine Entegre Olma Kararı Alması Hangi Anlamlara Gelmektedir?

-Otokratik ve piyasacı devletler ile uluslararası sermaye tarafından fazlasıyla manipülasyona açık olması nedeniyle, Ad Astra’nın herhangi bir etkinliğinde veya bu çevredeki bireyler arasında bir değişim aracına ihtiyaç duyulması durumunda, Dolar, Euro, Ruble veya Yuan değil; ADA kullanılacaktır.

-Komünite tarafından geliştirilecek bütün online uygulamalar, Cardano altyapısını kullanacak ve Cardano ekosisteminin parçası olan diğer uygulamalarla uyumlu olacaktır.

-Komünite içerisindeki demokratik süreçler, Blockchain üzerinden Cardano altyapısına entegre olarak gerçekleştirilecektir.

-Komünitenin üyeleri küresel düzeyde gerçekleşecek ADA (Cardano) zirvelerine katılımda bulunmak istemeleri durumunda gerekli bağlantılar sağlanacaktır.

-Bu entegrasyon, Ad Astra Foundation’ın ADA ve altcoinlerini (COTI, Revuto, Ardana vb.) shilleyerek satın almaya teşvik edeceği anlamına gelmemektedir. Komünitenin ADA’ya olan bağlılığı bir yatırım aracı olarak değil; teknolojik ve felsefi boyuttadır. Kriptonun yeniliğe ve gelişmeye çok açık bir alan olduğu düşünülürse uzun bir boğa koşusunda bir yatırım aracı olarak BTC, ADA, ETH, BNB gibi ilk 10’da yer alan coinlerden şüphesiz çok daha fazla kazandıracak coinler olacaktır. Bu başka bir tartışmanın konusudur ve Ad Astra Foundation bu tartışmayla ilgilenmemektedir.

-Bu entegrasyon, Ad Astra Foundation’ın Cardano ekosisteminde yer alan coinlerle ilgili finansal tahminlerde bulunacağı anlamına gelmemektedir. Cardano’nun kurucusu Charles Hoskinson’ın da dile getirdiği gibi bir gün ADA için manipülatif fiyat tahmininde bulunursak elinizdeki bütün ADA’ları satın ve komüniteyi takip etmeyi bırakın.

1 ADA=1 ADA Felsefesi Neyi İfade Eder?

1 ADA=1 ADA felsefesi Cardano (ADA) ile finansal bir yatırım aracı olarak değil teknolojik bir sistem ve komünite olarak ilgilendiğimizi ifade eder. Dolayısıyla ADA’nın 10 kat değer kazanması ya da %90 değer kaybetmesi, Cardano (ADA) komünitesi aktifliğini sürdürdüğü ve idealist vizyonuna bağlı kaldığı sürece bir sorun oluşturmamaktadır. Şüphesiz ADA’nın bu uzun yürüyüşte başarıya ulaşacağının garantisi yoktur. Arkalarında değeri 100 milyar doları aşan merkezi borsaların desteği olan BNB, SOL gibi coinler sermaye açısından çok büyük bir avantaja sahiptirler. Ancak Satoshi Nakamoto’nun 14 yıl önce yayımladığı “What is Bitcoin?” başlıklı makalesindeki felsefenin galip gelmesi ve kripto ekosistemine para kazanmak için değil de kriptonun temsil ettiği değerlere inandıkları için dahil olan, farklı altcoinlerin komünitelerinde etkinlik göstermekle birlikte özünde büyük bir ailenin parçası olan bütün o idealist insanların çabalarının boşa gitmemesi için, bu yarışı merkeziyetsiz bir coinin kazanması şarttır. Bu hedef doğrultusunda Ad Astra Foundation bu vizyona sahip çıkan bütün kripto çevrelerini desteklemeye hazırdır.

06.04.2022

-Cardano Zirvesi:

25-26 Eylül 2021 tarihlerinde içlerinde Gürcistan, Bulgaristan, Etiyopya, Ukrayna gibi ülkelerin de olduğu, dünyanın çok farklı ülkelerinde eş zamanlı olarak Cardano Summit ’21 gerçekleştirilmiştir. 3D olarak modellenmiş sanal ortam üzerinden, katılımcıların hem birbiriyle iletişime geçebildiği hem de panelleri online olarak takip edebileceği interaktif bir ortam sağlanmıştır: https://summit.cardano.org/worlds/cardano-world

Ad Astra Foundation’dan Exit Scam Projelere İlişkin Uyarı:

Kripto ekosistemi üç güç odağı tarafından sürekli olarak saldırıya uğramaktadır: merkezi devletler, bankacılık sistemi ve bunların uzantısı olan geleneksel medya. Bu üç güç odağı sürekli olarak kripto ekosistemini itibarsızlaştıran haberleri yayarak, zaman zaman yaptırımlara giderek ve Bitcoin’in fiyatını baskılayarak, bu alanın bir sahtekarlık mecrası olduğu ve geleceğinin olmadığı düşüncesini kitleler nezdinde güçlendirmeye çalışmaktadır. Statükonun kriptoya karşı bu mücadelesi, Orta Çağ’da derebeyler ile burjuvazi, 19. yüzyılda ise işçi sınıfı ile burjuvazi arasında yaşanan mücadeleyi anımsatmaktadır. Dolayısıyla kriptoyu durdurmak, toplumsal refahı ve adil gelir dağılımını engellemeye hizmet ederken, Bitcoin küresel sermayenin en büyük korkusu haline gelmiştir.

Kriptoyu itibarsızlaştıran bir diğer unsur ise bu alanın manipülasyona çok açık olması ve kripto ekosistemindeki dolandırıcılara devletlerin bilinçli olarak göz yummaları nedeniyle sürekli olarak hack, hırsızlık ve dolandırıcılık olaylarının yaşanmasıdır. Dolayısıyla kriptoyla finansal bir yatırım aracı olarak ilgilenen kişilerin bu alanda çok derin araştırmalar yapması, güvendikleri uzmanlardan destek almaları ve kesinlikle bütün yatırımlarını bu alana hakim olmadan kriptoya yönlendirmemeleri gerekmektedir. Bilinçsiz bir yatırımcının bir günde tüm birikimini kaybedebileceği bir alandır kripto.

Sosyal Medya: Sosyal medyada idealist olarak kriptoyla ilgilenen birçok değerli isim olmakla birlikte kripto fenomenlerinin büyük çoğunluğu merkezi borsalardan ve altcoinlerden reklam ücreti aldığı için bilinçli olarak yatırımcıları yanlış yönlendirmektedir. Bu doğrultuda coinlerin dip seviyelerinde takipçilerini coinleri satmaya teşvik ederlerken, en tepe seviyelerden birçok exit scam projenin coinlerini de satın aldırmışlardır. Dolayısıyla kriptonun son 4 yılını göz önünde bulundurduğumuzda, fenomenleri dinleyerek sürekli al-sat yapan yatırımcılar; elinde ADA, BTC, ETH, MATIC, CHZ, MANA gibi coinleri hiç satmadan tutan (HODL) yatırımcılardan çok çok daha az kazanmışlardır. ADA’nın 0,02 dolardan 2021’de 3 doların üzerine çıktığını göz önünde bulundurursak fenomenlerin yatırımcıları ne denli zarara uğrattığı görülebilir. Coinlerin aylarca (bazen senelerce) çakıldığı ayı sezonlarında da fenomenler geleneksel medyanın söylemlerini benimseyerek umut ışığını tümüyle söndürür ve kriptonun geleceği olmayan bir proje olduğu algısına hizmet ederler. Bu kesimler için kriptoya entegre olan Metaverse, NFT, Web3 gibi teknolojilerin hiçbir önemi yoktur, onlar sadece bir coini nereden alıp nereden satacaklarıyla ilgilenirler. Dolayısıyla kriptonun bir kumar aracı olarak algılanmasına neden olurlar.

Metaverse: Yakın dönemde kripto ekosistemindeki en önemli gelişme metaverse evrenlerinin entegrasyonu olmuştur. Geleneksel medya tarafından metaverse devrimi hala reddedilmekle birlikte, yakın gelecekte metaverse evrenlerinin yaşamın her alanına nüfuz edeceği ve alışıldık yaşam formlarını kökten değiştireceği açıktır. Facebook’un ismini Meta olarak değiştirmesi, bu teknolojiyi ne denli önemsediğini göstermektedir. Geldiğimiz noktada metaverse teknolojisini reddetmek gibi bir tavır artık gerici bir pozisyondur ve gerçekçilikten uzaktır. Temel mesele, metaverselerin bilişsel olarak insanı daha da özgürleştiren ve sınıfsal-etnik-dinsel ayrımları yok edecek biçimde eşitlikçi ve özgürlükçü bir felsefeyle dizayn edilmesidir. Burada da kuşkusuz temel görev, merkeziyetsizliği benimseyen idealist altcoin projelerine düşmektedir.

Exit Scam Coinler: Farklı komüniteler tarafından desteklenen Bitcoin ve Ethereum başta olmak üzere, kripto ekosistemine katkı sağlayan birçok önemli proje olmakla birlikte, piyasada etkinlik gösteren binlerce exit scam projenin olduğunu göz önünde bulundurmak gereklidir. Exit scam coinler, herhangi bir değer ya da teknoloji üretme hedefine sahip değildir; bu projeleri başlatanlar manipülasyonla ilgili coinin fiyatını şişirmeyi ve bir noktada en tepeden ellerindeki coinleri satarak projeyi terk etmeyi hedeflerler. Ne yazık ki coinlerin en az %90’ı bu kategoride yer almaktadır. Exit scam bir proje, boğa sezonunda piyasadan kaçmadan elindeki coinleri satabilen yatırımcılarını zengin edebilir. Ancak uzun vadede bu projelerin kriptoya olan güveni sarstığı ve bu coinlere yatırım yapanların ellerindeki bütün birikimlerini kaybetmelerine neden olduğu açıktır. Bu nedenle, kripto yatırımcılarına kapsamlı araştırma yapmadan bir coin almamalarını ve sadece yükseldiği için bir coine güvenmemeleri gerektiğini anımsatmak istiyoruz. 4-5 sene önce ilk 100’de yer alan birçok coinin piyasadan silinmesi, bu alanın ne denli manipülasyona açık olduğunun göstergesidir.

AD ASTRA FOUNDATION ve bileşenleri…

Email adresiniz paylaşılmayacak