I
Ölünesi ruhların ölümsüzlük savaşında kalmış bir çaresiz
ve çaresiz bir damla suya -belki bir içkiye suskunca bakıyor
Gözünü kestirdiği her nokta biraz daha puslu
Sözünü ettiği her kelimenin sonunda gözlemci bir kuzgun
Hayaletimsi canavarların içinde bir çaresiz titan
Kalkanı aklı, silahı kalbi
Uçuruma doğru emin adım yürürken
Arkasına bakan vicdanı hür bir ademin nesli
II
Bir derviş tüm alemi gezse de… gitse de en uzak noktaya
Geleceği yer başladığının bir adım gerisidir
Bu devran dönüp dolaşan göçebelerin attığı adımların eseridir
cümleye küçük harflerle başlayanların küfrü,
ötekileştirilmiş ruhların isyan çığlıklarıdır
Bu dünya…
Benim!
ve hatta senin ağzından çıkacak olan kelimedir
Hayalleri olur bastırılmış karakterlerin
O hayaller atlatır Galata’dan Hezârfen Çelebi’yi
Üsküdar’ın ağaçlarına konar bir kuş
ve yedi düvel görür bir herifin hayali için verdiği bedeli
Uçan bir insanın bedeni, yırtar en sağlam kefeni
hayalleri olur aykırı karakterlerin…
o hayaller yazdırır bana bu tüm olup biteni
Hayır hayır, daha anlatacaklarım bitmedi
Gerçeği görmek için hata yapmak gerekir bazen
Zaten biz yanlışa meyilliyiz ya…
Bu silsile bir adamı çukurun içinde kavurur
Dalkavukça sözleri bir kenera bırakıp,
meseleye gelmem gerekirse; Yanlışlar insana doğruyu buldurur
O yüzdendir ki gocunmam en sağlam hataları yapmaktan!
III
Hayaletiyim, hayal etmeyi bilmeyenlerin
Kinlenenlerin intikamcısı, gidenlerin yoldaşıyım alemde
Kelam sırasında iki sözün sahibi,
Kaleme sıra geldiğinde okunmamış şiirlerin özüyüm
ve en sonunda “yaptım” diyebilen cesurum
yoktur bu yüzden kimseye özrüm
Şimdi şu yaşlarımda sorularımı soran bir filozofum
Otuzlu yaşlarımda cevap aramaya başlayan,
Ellili yaşlarımda bulamayacağını anlayan
Yetmişli yaşlarımda cevap uyduranım
ve öldüğüm vakit ise; Siyah hilat giydirilmiş bir Kafka’yım